öyle değil sevgili,
hiç de
öyle değil…
aslında
zannettiğinden çok daha azını istiyorum senden, korktuğundan çok daha eksiğini…
katıklar
uzakta kalsa, sadece sevsen beni,
gözlerinin
içine baksam ve susarak anlatsalar seni.
boyumdan
büyük dünyamdan bir çırpıda çekiversen beni,
yarım
ağızla göz kırparak yarenim yapıversem seni.
hep
karmaşık hesapların, çatışmaların, kapışmaların yan oyuncusu olduğumdan mıdır
bilmem,
basit
rollerin baş kahramanlığında hayatımın oyununa soyunma hevesimdendir şimdi
sıradanlaşan arzularım.
ve işte hep
bu naif sebepten;
bir şarkı
ben olup anlatırken sana iç sancılarımı, tam ortasında sanki sen başlıyor,
ben
suspusken hafifçe alıyorum yancılarımı, tüm bozukluklarım senle yavaşlıyor…
“içimde
kelebekler uçuştu sanki” derlerdi ya hani;
ne çok
zamandır beslemiş, büyütmüşüm içimde habersizim,
bir kuş
sürüsü esip geçti buradan bu sabah.
"what is
there to know
all this
is what it is
you and
me alone
sheer
simplicity"
(Yazının başlangıcındaki enfes fotoğraf Zerrin Yasa imzalı...)